Esra Elönü’nün TV 24 ekranlarında sunduğu Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu, Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç oldu. Kılıç, dünya üzerinde yaşanan ekonomik krizlere değindi.
Almanya ‘az yıkanın’ diyor
“Almanya’da dün gazetede çıkan yazıda ‘daha az yıkanın’ yazıyordu. ‘Suyu ısıtmak için kullanılacak gazımızda sıkıntı olacağı için tasarruf yapmak zorundayız’ ifadeleri ile insanları uyardılar” diyen Kılıç, İngiltere örneğini de şu sözlerle anlattı:
“Bir ay kadar önce İngiltere’deydim. Konuşulan konu bu kış evlerin 1/3’ünün ısınmayacağı ve gaz parasını ödeyecek maddi güç olmayabileceğiydi.”
Fransa’da sağlık görevlilerinin yeterli desteği göremediklerini belirten Kılıç, “Fransa’da sağlık çalışanları ve farklı gruplar şu an yeterince destek alamadıkları bir durum içerisindeler” diye konuştu.
Kılıç, şunları kaydetti:
“Hollanda’da Kovid-19 döneminde vatandaşa karşılıksız destek verildi şimdi ise mektup gidiyor faizsiz olarak kaç yılda geri ödeme yapmak istersiniz diye. Biz vatandaşımıza Kovid-19 döneminde hibe yardımı yaptık. Geri almıyoruz. Bunları kendi gücümüz çerçevesinde yapıyoruz. Hatamız olabilir ama kasıt yok. En büyük farkımız bu.”
NATO’da 3’lü mutabakat
NATO Liderler Zirvesini değerlendiren Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“FETÖ, uluslararası bir zirvede, uluslararası bir evrakın içerisinde resmen yer aldı. PKK/YPG ve onlarla ilintili olanlar, uzantıları diye de belirtildi. Bu dosya içerisinde bu isimler yazıldı, geçti. PKK’nın ve yandaş örgütlerinin bu belgede açık ve net olarak faaliyet alanlarının kapatılacağı taahhüt ediyorlar.”
Sarkozy anısından Miçotakis’e…
Kılıç, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız ‘Miçotakis benim için bitmiştir daha da gelmem’ demişti. Ta ki hatasını anlayıp işi düzeltmek için adım atana kadar. Miçotakis orada samimiyet testini geçemedi. Bunun aynısını Sarkozy yaptı. New York’ta Birleşmiş Milletler toplantısında içeri girdi, orada bazı konuşmalar yaşandı ve sözler verildi.
Hatırlarsanız mikrofon açık kaldı ve en rahat olan kişi Cumhurbaşkanımızdı. Çünkü içeride ne konuşuyorsa dışarıda da aynısını konuşuyor. Görüşme yapıldı üç dakika sonra dışarı çıkınca basın ile yapılan görüşmede içeride konuşulanların tam aksine konuştu. O gün Sarkozy de bitti.”