Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, CNN Türk canlı yayınında Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı.
Albayrak’ın açıklamaları şöyle;
Çok bitkin oluyordum!
14 gün hastanede kaldım. 18 Mart’ta hastaneye yatırıldım. Tesadüf eseri tespit edildi. Biraz hastaydım. Hastaneye gittim serum verdiler. Gribal şikayetle gittim. Sabahlara kadar öksürüyordum. Ateşim vardı. İlaçla bastırmaya çalışıyordum. Türkiye’de 10 Mart’ta hastalık çıktı ben de 18’inde hastaneye yattım. Şirkete gittiğimde çok bitkin oluyordum. Ateşim 37-38 civarı oluyordu. Bitkin bir vaziyetteydim. Çok acı çekiyordum. Bu tip hastalıkları eskiden de ayakta atlatıyordum. Şirket doktoru hemşiresi gelip serum takıyordu. O günleri böyle geçiriyordum.
Eşim ağlamaya başladı
Bir akşam eve gittiğimde eşim şikayetlerini anlattı. Sırtının çok ağrıdığını söyledi ve ‘Beni hastaneye götür’ dedi. Benim hiç halim yok hastayım şoför götürsün dedim. ‘Sen de gel bakıl’ dedi. Yeşilköy’de hastaneye gittik. Tomografi çekildik. Ciğerlerimizin çok kötü olduğunu söylediler. Sizi bırakamayız dediler. Eşim ağlamaya başladı. Biz eve gitmeye çalışıyoruz ama bizi bırakmıyorlar. Sağlık sektöründen yakınlarımız da aynı şekilde çıkarmak istemedi bizi.
O anda bittik, ruh gibi olduk
Odaya yatırıldık. Kuş kafesi gibi. Aklınıza gelebilecek her şey geliyor o günlerde. Kimsenin moralini bozmak istemem ama o anda şerit geçiyor aklınızda. Belli bir hastalıktan yatarsınız ama bunun ne olduğu belli değil. Allah insanlarımızı korusun. O gün bana virüs teşhisi konuldu. Ciğer ölçümü yapıldığında doktorlar teşhisi koydu. O anda bittik, sinirlerimiz boşaldı, ruh gibi olduk. 14 gün aynı odada kaldık. Canımız yanıyordu.
Bu hastalığı yeneceğiz
Hastane odasından sahili görüyorduk. İnsanlar dolaşıyordu, sigara içiyorlardı. Yapmayın rica ediyorum. Bu hastalık çok kötü. Allah’ın izniyle bu hastalığı yeneceğiz. Devletimize, doktorlarımıza güvenelim. Pes etmek yok. Moralimizi bozmayalım.
Hayatını kaybeden bazı doktorlarla sohbetim vardır
Hastanede bizi 14. gün sonunda çıkarıldık. 14 gün daha karantinada kalmamız söylendi. Eşimi eve yolladık. Ben de şirkette kaldım. Sağlık çalışanlarımızdan Allah razı olsun. İnanılmaz çalışıyorlar. Bu vaka sırasında sağlıkçılarımızdan da hasta olan ve hayatını kaybedenler oldu. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Hayatını kaybeden bazı doktorlarla sohbetim de vardır. 4 Mart’ta Çapa’da görüşmüştük. Hastanedeyken doktor arkadaşlarımın ölüm haberini aldığımda çok kötü oldum. Bir kafestesiniz ve hareket edemiyorsunuz.
Hayatımda hiç sigara içmedim
Ben hayatımda hiç sigara içmedim. Bu programda karşınızdaysam sigara içmediğimden ve doktorlarımızın sayesinde. İnsanlarımıza sigara içmeyin diyorum.
Eğer bulaştırsaydım kendimi affetmezdim
Fatih Hoca ile sürekli konuşuyoruz. Hayat devam ediyor. Ligler başlayacak. Ben hastanedeyken onun da hastaneye yattığını biliyorum. Hastaneye yattığında çok üzüldüm. Acaba duygusu çok kötü. Acaba benden mi geçti? O vebal çok ağır. Acaba yaşadım içimde. Ben o dönem yabancı menajerlerle görüştüm. Şundan geçti diyemem çok büyük vebal. Çok şükür atlattık. Hastalığın zirvesindeyken Sivas’tan döndük. 8’inde Sivas’ta otelde kötüydüm. 9 Mart’ta Mesut Yılmaz beni yemeğe davet etti. Rahatsızım dedim ama ‘Gel sana bir şey olmaz balık seni iyileştirir’ dedi. Gece 12’ye kadar yemek yedik sohbet ettik. Hastaneye yattıktan sonra çok dualar ettim. Fatih hocam zaten hastanede. İnşallah diğer görüştüklerime de bulaşmamıştır. Mesut Yılmaz’ın da zaten hastalığı var, bu virüs ona bulaşırsa çok kötü olurdu. Şimdi sağlığı iyi çok şükür. Eğer böyle birine bir şey olsa çok kötü olurdum. Kendimi affetmezdim.
İnsanları zan altında bırakmak istemem
Şuradan aldım deyip insanları zan altında bırakmak istemem. Havalimanı alanında çok dolaştım ben. Bizim araçlarımız vardır pilotları hostesleri taşır. O bölgede çalışan arkadaşlarımızla çay içip yemek yemişliğim vardır. Biliyorsunuz ben insanlara sarılıp öpmeyi çok severim. Bundan sonra nasıl bunu frenleyeceğim bilmiyorum.
Çok iyiyim
Çok şükür yok. Çok iyiyim. Eşimin sırtı ağrıyor hala. Doktorlara sorduk ama psikolojik olabilir dediler. Kendisini toparlayamadı bir türlü. Sabahlara kadar uyuyamıyor. Daha iyi olacak inşallah.
Yetkililere sesleniyorum
Vücuduma yetecek kadar kan kalsın. Gerisini insanlarımızın iyileşmesi için son damlasına kadar vermeye hazırım. Hastanede insanların neler yaşadığını çok iyi biliyorum. Yetkililere sesleniyorum. Bana yetecek kadar kan kalsın, gerisini alsınlar. Başka insanlar iyileşecekse feda olsun.
Hastalık döneminde çok şey öğrendim
Ezeli rekabet ama her zaman ebedi dostluk. Bu hastalık döneminde çok şey öğrendim. Göksel bey beni aradı geçmiş olsun dedi. Ben onu aradım. Çok ağır geçirdi o da hastalığı. Bu dönemde binlerce insan aradı beni. Bütün spor kulüpleri… Mustafa Cengiz Başkanın günde 10 kez aradı sağ olsun. Yönetim kurulu arkadaşlarım… Bütün kulüp başkanları… Ali Koçen az 10 kez aradı. Ahmet Ağaoğlu aynı şekilde. Ahmet Nur Çebi defalarca aradı. Bütün kulüpler aradılar. Allah razı olsun. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Galatasaray taraftarlarına teşekkür ediyorum. TFF Başkanımıza, eski TFF Başkanımıza… Yıldırım Demirören defalarca arayıp moral verdi.
Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum
En büyük teşekkürü sayın Cumhurbaşkanımıza etmek istiyorum. Bana ‘Yahu Abdurrahim nasıl bulaştı bu hastalık sana?’ dedi. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Emine Erdoğan yanındaydı. Bilal Erdoğan… Devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum. Sağlık bakanımıza ne kadar teşekkür etsem azdır. Allah onu doğuran anadan razı olsun. İnanır mısınız yanımdaki hemşireyi telefona alıp ilaçlarımdan iğnelere kadar her şeyle ilgilenen bir bakanımız var. Böyle bir sağlık bakanını ülkemize kazandıran Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Süleyman Soylu aradı. Babası arkadaşımdır. Ona da teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız televizyona çıkıp bir yardım kampanyası başlatmış. Kim için? Yine bizler için. Bu çağrıya kayıtsız kalamazdık. İzler izlemez katkıyı yaptım. Bu katkıyı herkesin yapmasını dilerim. Dünyada kimin aklına gelirdi ki Kabe ibadete kapanacak? Müslüman aleminin gittiği Kabe’de kimseler yok. Umreye gidemiyor, hacca gidemiyor insanlar. Hepimizin bunlardan ders çıkarması lazım. Artık eski dünya, eski Türkiye olmayacak. Bir virüs Çin’den ortaya çıkıp dünyayı etkisi altına alıyor.
9’uncu günümde bir telefon geldi
Aileme ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Hastanede 9. günümde bir telefon geldi bana. Gelinim aradı. Hastanenin bahçesine gelmişler. Moral çok önemli bu süreçte. Hastalık boyunca 8 kilo verdim. Çok acı günler yaşadım. Bir telefon geldi yine kızımdan. Oğlum Hikmet hastaneye gidiyor. Testi pozitif çıkıyor. oğlumu aradım nasıl ağlıyor. Gelinim ağlıyor. Gece büyük kızım arıyor. “38,5 derece ateşle hastaneye gidiyorum” diyor. Benim olduğum hastaneye geliyor. Oğlum başka hastanede yatıyor. Ben eşimle aynı hastanedeyim. Ben odada çırpınıyorum ve kızımın yanına gidemiyorum. Kızım aşağıda yalnız, eşi yok yanında. Hiçbir anne-baba bunu yaşamasın. Neler yaşadım Allah’ım bilir. Anlatmaya dilim dönmüyor. Hiçbir baba bunu yaşamasın. O gece benim için çok zor geçti. Saniyeleri sayıyorum, kızımdan haber alamıyorum. Çok kötüydü.
Futbolda artık bu paralar ödenmez
Eski dünya, eski Türkiye olmayacak. Amerika yerle bir oldu görüyorsunuz. Herkes elini taşın altına koyacak. Biz başkanımla her gün telekonferansla toplanıyoruz. Bu paralar artık ödenemez. Sponsorlar çekiliyor. FIFA’nın ve UEFA’nın kararları var bu konuyla ilgili. Gelirimiz yok şu anda. Yayıncı kuruluş da dünyada futbol durduğu için ödemeleri kesti. Bütün kulüpler bitmiş durumda. Bütün kulüpler birlik olup amatör şubeleri belirli bir süre kapatmamız lazım. Buna taraftarların da ikna olması lazım. Başkanımız diğer başkanlarla bunu görüşüyor. Yoksa kapıya kilit vururuz. Sponsorlarımız bize yazı yazıyor, anlaşmayı iptal ediyoruz diye. Çok zor döneme giriyoruz. Liglerin kısa süre içinde başlayacağını tahmin etmiyorum.