Türkiye karşıtı askerî ve diplomatik faaliyetlerine her geçen gün hız veren Yunanistan’da siyasetçilerin de Türkiye karşıtı açıklamaları tırmanıyor. Ülke genelinde tanınan siyasi ve askeri uzmanlar, kamuoyunu Türkiye’ye karşı kışkırtıyor.
Yunanistan Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis, Midilli adasından Türkiye’yi hedef alan sert mesajlar verdi. Karamanlis, Yeni Demokrasi Lesvos-Midilli Seçim Bölgesi Yönetim Komitesinin bir etkinliğinde halka yaptığı konuşmada “Türkiye, adaların silahsızlandırılması gibi akla hayale gelmeyecek bir meseleye varan revizyonizm senaryolarını masaya getirmekte ne kadar ısrar ederse, biz Yunanistan, Kiriakos Miçotakis, hükümet o kadar itibarımızı daha da yükselteceğiz” dedi.
Yunanistan oyun oynamıyor!
“Açık iletişim kanallarını hedefliyoruz, ancak kırmızı çizgiler olmadan değil. Bölgemizde barışı gözetliyoruz, ancak her türlü zorluğa cevap vermeye de hazırız. Türkiye’nin, çözülmesi gereken tek fark adaların kıta sahanlığı ve MEB’in sınırlandırılması dışında, öne sürdüğü her şey saçmalık küresinin alanına giriyor” diyen Karamanlis, şunları söyledi:
“Ve herkes bilsin ki, yükseltilmiş ve güçlendirilmiş Silahlı Kuvvetlerimiz, vatanımızı ve vatandaşlarını korumak için hedefini yerine getirmeye hazırdır. Komşularımızın da bunu bilmesi gerekiyor. Yunanistan oynamıyor. Güçlü uluslararası ittifaklarla her geçen gün daha da güçleniyor. Kendine güveni, gücü ve kararlılığı var. Korkacak hiç bir şeyimiz yok.
Çipras, hükûmeti bir yandan eleştirdi, bir yandan arka çıktı
Brüksel merkezli “Euractiv” haber sitesine konuşan anamuhalefetteki Radikal Sol İttifak (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, bir yandan Kiryakos Miçotakis hükümetinin son dönemde izlediği dış politikayı eleştirirken bir yandan da Türkiye’yi hedef aldı.
Söylem düzeyinde artan gerginliğin kendisini endişelendirdiğini söyleyen Çipras, “Bizi endişelendiriyor çünkü Türkiye’nin uluslararası alandaki rolü şu an yükselişte” yorumunu yaptı.
Erdoğan her zaman Erdoğan’dı
Çipras, Türkiye’nin son dönemde uluslararası arenada artan gücüne dikkat çekerek “Ukrayna’da barış için ara bulucu olmak isteyen bir güç ve hem Batı’nın hem de Doğu’nun gözünde yükselişte. Bu, bizi endişelendiriyor. Zira Yunanistan, sadece sabit dış politika dogmasını terk etmiyor, aynı zamanda günün sonunda üçüncü güçlerin satranç tahtasındaki piyonu haline gelen, Batı’nın uysal ve sadık müttefiki de oluyor” ifadelerini kullandı. Çipras, Cumhurbaşkanı Erdoğan için de “Erdoğan her zaman Erdoğan’dı. Son aylarda başka biri olmadı” ifadelerini kullandı.
Diplomatik hedef alma: Türkiye 1947 Paris Barış Sözleşmesi’ni ileri süremez
Yunanistan eski Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos da Türkiye’yi hedef alan siyasiler kervanına katıldı. Pavlopulos, Semadirek adasında “2022 Trakya (Batı) Ekonomik Forumu”nda yaptığı konuşmada “Ege ve Doğu Akdeniz’deki Yunan adalarının savunma kalkanıyla ilgili tek bir mesele yok. Yunanistan, hem kendi hesabına hem de tam bir üye devlet olarak Avrupa Birliği’ne karşı, istisnasız tüm adalarını savunma hakkına, ama aynı zamanda adaların veya adacıkların kayalıkların toprakları ne kadar geniş olursa olsun, üzerinde insan yaşasın ya da yaşamasın koruma yükümlülüğüne de sahiptir” dedi.
“Türkiye’nin, özellikle 1974’te Kıbrıs’ın işgalinden sonra, Ege Bölgesi’nin genişlemesi ve ‘Ege Ordusu’nun oluşumu açısından tamamen keyfi ‘casus belli’, sözde ‘Türk-Libya Mutabakatı’nın sonucunu izleyen son duruşuyla kanıtlandığı üzere, uluslararası hukuku ve hepsinden önemlisi 1982 Montego Bay Antlaşması Deniz Hukukunu doğrudan ihlal eden güç kullanımıyla Yunanistan’ı zaman içinde ve doğrudan tehdit etmektedir” diyen Pavlopulos, şunları söyledi:
“Türkiye, Oniki Adalar’ın Yunanistan’a bırakıldığı 1947 tarihli Paris Barış Antlaşması’nı hiçbir şekilde ama hiçbir şekilde ileri süremez. İkinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan Müttefikler ile İtalya arasında imzalanan bu anlaşmaya Türkiye taraf değildi. A fortiori, Türkiye, karşılığında bir ‘res inter alios acta’ olan Barış Antlaşması’na tam olarak saygı göstermelidir.”
Eski Savunma Bakanı saldırıya geçti: Askeri olarak hiçbir şeyden korkmuyoruz ve endişeli değiliz
Yunanistan eski Savunma Bakan Yardımcısı ve Kara Kuvvetleri komutanı Alkiviadis Stefanis bir Yunan internet sitesine verdiği röportajda “Erdoğan’ın sıcak bir çatışmaya girip girmeyeceğini kimse cevaplayamaz ama biz hazırız” diye konuştu.
“Askeri olarak hiçbir şeyden korkmuyoruz ve endişeli değiliz. Her gün tehditleri analiz ediyor ve bunlarla başa çıkmayı planlıyoruz. Mekanizmamız olası tüm durumları öngördü ve Silahlı Kuvvetlerimiz her zaman en kötüsüne hazırlıklı olmayı planlıyor” diyen Stefanis, “Korku kelimesine katılmıyorum. Vatandaşlar bu sözün bize yakışmadığını anlamalı. Bilgiye sahibiz, deneyime sahibiz, potansiyele sahibiz ve ayrıca ne olursa olsun tepki verme araçlarına sahibiz. Genç askerler, bu genç çocuklar vatanı savunmaya muktedirdir ve bunu 2020’de Evros’ta (Meriç) göçmenlerin araçsallaştırıldığı zaman hep birlikte gördük. Yunan Silahlı Kuvvetleri sayfa değiştiriyor. Yunan Silahlı Kuvvetleri personelinin morali var, ruhu var. 2019 yılından itibaren personelimizin gücü artırıldı, paralı askerler (EPOP) işe alındı, planlar yeniden kontrol edildi ve sınırlarımızda askeri personel terfi ettirildi, silah sistemleri yeniden dağıtıldı, karar alma sürecindeki hız çok daha hızlı hale geldi” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın siyasi gücü hâlâ çok yüksek
“Erdoğan’ın siyasi gücü hâlâ çok fazla yüksek ve iktidar partisi ya da hükümeti hiçbir durumda onun görüşlerini Cumhurbaşkanının görüşlerinden ayırmayı düşünmüyor” diyen Stefanis, şunları söyledi:
“Erdoğan’ın niyetini veya yarın ne yapacağını size kimsenin söylemesi çok zor, çünkü veriler her gün değişiyor. Biz karşı tarafın potansiyeline bakıyoruz, değerlendiriyoruz ve tepkilerimizi ona göre planlıyoruz. Diplomatik, finansal, bilgi ve operasyonel alanda ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunla başa çıkma yeteneklerine sahibiz. Yunanistan her ihtimale karşı hazırlanıyor. Şu anda bu gergin durumu azaltma yönüne doğru bir girişim var. Erdoğan’ın Yunanistan’a karşı tutumunu yükseltmek için birçok nedeni var. Bunlardan biri, Ege’de gri uygulamasını sürdürmek istediği için. Aynı zamanda Yunanistan’ı ve uluslararası toplumu şeytanlaştırıyor. Bir sonraki seçimlerde bunun kendisine biraz bonus vereceğine inanarak milliyetçi söylemini de artırıyor.”