Dün, 2 Temmuz 1993’te gerçekleşen Sivas Madımak olaylarının 29’uncu yıl dönümüydü… 33 kişinin yanarak öldürüldüğü Madımak olaylarının arkasındaki karanlık eller halen gizemini korurken, o dönem devleti yönetenler gerekli tedbirleri almadıkları için sık sık eleştirilerin hedefi oluyor.
Aydınlık gazetesinden Mustafa İlker Yücel’in sorularını cevaplayan Avukat Ceyhan Mumcu, “Ayağım kırıldığı için Erdal İnönü geçmiş olsun ziyaretime gelmişti. Ona da söyledim. Kararlı tutum alınamıyor diye… Sorumluların hepsi hakkında dava açın dedim. MİT haber alamadı mı? Emniyet niye önleyemedi? Asker ne yaptı?” dedi.
Laik kesimi İran düşmanlığına sürüklediler
Ceyhan Mumcu’nun Madımak olaylarına ilişkin sorulara verdiği cevaplar şu şekilde:
2 Temmuz 1993’te 33 aydınımız katledildi. O dönem hem Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis gibi önemli isimler hedef alındı hem de Madımak ve Başbağlar’da arka arkaya iki katliam yaşandı. Gladyo neden atağa geçti o dönem?
Türkiye’nin kendini savunma direncini kırmak istediler. Uğur Mumcu suikastı olur olmaz bir anda bir İran kampanyası başladı. Bu dikkat çekici bir durumdu. Laik kesimi İran düşmanlığına sürüklediler. Bugün FETÖ’ye karşı mücadelede daha net ortaya çıktı ki Türkiye’de yobazlığın arkasında ABD var. O sırada tabi Türkiye’de İranlıların muhalifleri kaçırma eylemleri böyle söylemlerin dayanak noktası da oldu. Halkın Mücahitleri denilen örgüt faaliyetteydi. Gladyo her fırsatta atak yapar. Türk Ordusu 1995 harekatlarıyla Irak’ın kuzeyine kapsamlı operasyonlara da başlayınca ABD yine rahatsız oldu tabi. Belki de 1993 olaylarının esas amacı TSK’nın harekatını engellemekti. En son Ergenekon, Balyoz operasyonlarıyla atak yapmışlardı ama vatanseverler tüm boyutlarıyla bu tertibi ortaya serdi. Yine başarısız oldular.
2 Temmuz’da neredeydiniz?
Sivas’a gitmeyi planlıyordum. Lütfü Kaleli davet etmişti. Etkinlikleri düzenleyen ekipten. Kervan Dergisiydi galiba… O sırada Bayındırlık Bakanımız Onur Kumbaracıbaşı beni Konya’ya davet etmişti. Bir ilçede Uğur Mumcu anıtı açılışına davet etmişti. O yüzden Konya’ya gittim. Fakat aksilik düştüm ayağım kırıldı. Ankara’ya döndüğümde kaybettiklerimizin isimlerini okuyunca dehşete düştüm.
Kırk yılda bir Vali atadık, onu da görevden mi alalım?
Bakanlık yöneten CHP liderliğinin olaylar esnasında zaafiyet gösterdiği eleştirisi yapılıyor.
Ayağım kırıldığı için Erdal İnönü geçmiş olsun ziyaretime gelmişti. Ona da söyledim. Kararlı tutum alınamıyor diye… Sorumluların hepsi hakkında dava açın dedim. MİT haber alamadı mı? Emniyet niye önleyemedi? Asker ne yaptı? Böyle deyince İnönü yanındaki heyetten birine ‘Kırk yılda bir vali atadık, Ceyhan onu görevden alalım diyor’ dedi. Valiyi eleştirmiştim. İl İdaresi Kanunu vardı. Vali sıkıştığı zaman orduyu göreve çağırabilirdi. 7. Maddeydi o zaman.
Neden çağırmamışlar?
Orduyu halkla karşı karşıya getirmeyelim demiş Süleyman Demirel. Ama galiba olayın vahametini hiçbiri o anda anlayamadı. Hükümetin maalesef bir ihmali var.
Davaları reklama çevirdiler
Davalarda avukat olarak bulundunuz mu?
Yok bulunmadım. O işi reklama çevirenler oldu.
Kim?
İsmini açıklamayayım. Reklam yapa yapa milletvekili oldu.
Madımak’tan üç ay sonra Başbağlar’da katliam yapıldı. 33 vatandaşımızı kurşuna dizdiler.
Bazı gafiller Başbağlar’ı anmazlar.
Neden?
Kendi insanı olarak görmezler. Aydınlık bu konuyu güzel anlatıyor. İki acının sebebi de ortak. Gladyo tertiplerine karşı ortak tutum gerekli…