Millet İttifakı’nı oluşturan partiler arasındaki gerilim bitmiyor. CHP’nin resmi olarak ittifak kurduğu İYİ Parti ve gayrıresmi ittifak kurduğu HDP ile arasındaki son gerilim konusu ise “görmezden gelme siyaseti” oldu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son günlerde KHK’lılar, esnaf ve gençler konusundaki cesur açıklamaları, ittifak ortağı İYİ Parti’yi rahatsız etti.
“Bize sordunuz mu?”
İYİ Parti Genel Başkanı Cihan Paçacı ile görüşmesini köşesine taşıyan HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Paçacı’nın “Kemal Bey son dönem sürekli tekil konuşuyor” dediğini aktardı. Paçacı şunları söyledi:
“Gençlere, esnafa, çiftçiye, KHK’lılara vaatlerde bulunuyor. Bu vaatler bizim açımızdan da olmaz şeyler, karşı çıktığımız durumlar değil. Ama biz ortak bir hükümet için ittifak halindeysek, en azından öncesinde bunları ortaklaşa kararlaştırmalı ve ortak bir dille birlikte açıklamalıyız. Madem birlikte bir hükümet kuracağız, bunları bize sordunuz mu? Öncesinde bir program yapmadan bu tür açıklamalar doğru değil. Bir taahhüt varsa, bunu CHP veya İYİ Parti yapacaksa, ortaklarıyla görüşmeli, karşılıklı görüş alındıktan sonra açıklanmalı.”
Ancak, CHP’nin sorun yaşadığı tek ortağı İYİ Parti değil. 2019’daki mahalli idareler seçimlerinde İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde aday çıkartmayarak Millet İttifakı adaylarını destekleyen HDP de artık “görmezden gelme” siyasetinin son bulmasını istiyor. HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, Independent Türkçe’ye konuştu.
“Gizli destekçi olarak algılanmayı reddediyoruz”
Sancar, partilerinin muhalefet ile pazarlık gibi bir derdi olmadığını, tek hedeflerinin ‘müzakere‘ olduğunu söyledi. Sancar, “Kastettiğim şey esas itibarıyla sistematik siyasal diyalog ve ‘toplumsal müzakere’dir. En geniş boyutlarıyla sorunların çözümünün siyasal katılım ve program yarışlarıyla arandığı bir metottur. Böyle bir modeli, başka nitelemeleri de içerecek şekilde, en genel tabiriyle ‘güçlü demokrasi’ olarak adlandırabiliriz. Parlamenter sistemi de bunun bunun bir parçası olarak görüyoruz. Parlamenter sistem bizim de tercihimizdir” dedi.
Sancar, “Birilerinin ya da belli kesimlerin hesaplarının gizli destekçisi veya yedek gücü gibi algılanmamızı kesinlikle reddediyoruz; bu yaklaşımın kesinlikle yanlış olduğunu söylüyoruz. Bunun Türkiye’ye kazandırmayacağını biliyoruz; dolayısıyla bu yaklaşımın terk edilmesi konusunda ısrarcıyız.” şeklinde konuştu.