Dijital sanat NFT ile yatırım aracı oldu

1960’lardan bu yana deneysel bir sanat alanı olan ‘dijital sanat’, NFT ile ilgi odağı oldu. Dijital sanat yayın platformu Deartium’u kuran Hakan Yılmaz bunu şöyle açıklıyor: NFT dijital sanat eserlerini güvenli şekilde alıp satmayı mümkün kıldı. Bu teknolojiyle dijital sanat eserleri yatırım aracı haline geldi.

2021 sonbaharından bu yana dijital sanat dünyasında bir hareketlilik var. Yeni Şafak’tan Halime Kirazlı’nın haberine göre; ilk NFT eserler, geleneksel ve modern sanatların dijitale aktarımı, bunların satılması, sanal gerçeklikle sanatın buluşması derken teknolojiyle iç içe bir sanat anlayışı giderek yaygınlaşıyor. Dijital sanat yayın platformu olan Deartium’un kurucularından Hakan Yılmaz ile çocukluğundan bu yana ilgilendiği dijital sanatın ülkemizdeki gelişimini konuştuk. Yılmaz, bir süredir üzerinde çalıştıkları dijital sanat müzesinin de birkaç yıla ziyarete açılacağı müjdesini verdi.

Dijital sanat, 1960’lardan bu yana araştırılan ve geliştirilen, deneysel bir sanat alanı olarak varlığını sürdürüyor. Yılmaz, dijital sanatın günümüzdeki gelişimini ise şu gerekçeye bağlıyor:

Geleneksel sanat eserlerinde olan ama dijital eserlerde olmayan iki önemli özellik vardı. Dijital sanat eserlerinin kopyalama sınırı yoktu. Bu yüzden bir koleksiyon niteliği yoktu. Eseri taşıyan disklerin başına bir şey geldiğinde yok olabiliyorlardı, bu yüzden de yatırım yapmak oldukça riskliydi. 2020’de ortaya çıkan NFT kavramı, dijital sanat eserlerini güvenli şekilde alıp satmayı mümkün kılarak dezavantajlarını ortadan kaldırdı. Bu teknolojiyle dijital sanat eserleri yatırım aracı haline gelince, yatırımcıların ilgisini çekti. Son dönemde oluşan tüm hareketlilik buna bağlı.

En iyi on dijital sanatçıdan beşi Türk

Dijital sanatta dünyada iyi bir noktada olduğumuzu ifade eden Yılmaz, başarılı sanatçılarımızın çoğunun mektepli olmasına dikkat çekiyor. Yılmaz, “Dünyanın en iyi 10 dijital sanatçısını sayın deseniz; beşi Türk çıkar. Yapay zekâ destekli sanat üretimleri ve soyut dijital sanat alanında video formatında eser üreten başarılı sanatçılarımız var. Bu isimlerin çoğu üniversitede görsel iletişim tasarımı, mimarlık, güzel sanatlar gibi bölümlerde okumuş” diyor.

Geleceğin sanatını yapay zekâ destekli sanatlar olarak gören Hakan Yılmaz, “Bu alanda openA.I isimli oluşumun, DALL-E2 ismini verdiği algoritması sanat eseri üretiminde büyük yardımcı” diye açıklıyor. Öte yandan kendisi de yeni nesil yapay zekâ algoritmalarını kullanarak, ebru ve minyatür çalışmalarıyla, sanatımızı dünyaya tanıtıyor. Yılmaz’ın dijital çalışmalarını Instagram hesabı “hakanyilmaz.io” üzerinden inceleyebilirsiniz.

Üç aşamalı müze projesi

Deartium’un yanında bir de dijital sanat müzesi projesi bulunan sanatçı, 14 yaşında yöneldiği dijital sanatı daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde Sanat Tarihi bölümüyle taçlandırmış. Yılmaz, üniversite yıllarında sanatın kökleşebilmesi için gereken şeyleri araştırırken, bir müzeye ihtiyaç olduğunu fark ederek, yıllar içinde bir dijital sanat müzesi projesi geliştirmiş.

Yılmaz, “Türkiye’de henüz bir dijital sanatlar müzesi yok. Bu yüzden kendi çabalarım ve yatırımcıların desteğiyle Türk dijital sanatçılarının eserlerini saklayabileceğim Deartium’u kurdum. Deartium hem bu eserleri saklayacak, hem tasnif edecek hem de dileyen insanlara servis edecekti. Bunun devamında ise müzelere eser üretecek sanatçıları yetiştiren bir dijital sanatlar akademisi olması gerekiyor. Üçüncü ayak ise bu eserleri alacak-satacak koleksiyonerlerin oluşması. Dijital eserleri arşivleyecek ve sergileyecek bir dijital sanatlar müzesi bu vizyonun son ayağı. Birkaç yıl içinde de ziyarete açmayı düşünüyoruz” diyerek kuracağı müzeyi anlatıyor.

Etiketler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close