“İlahi Özgür Özel!” Bekçi Murtaza’dan bahseden Özel alay konusu oldu!

Mahalle bekçilerine Orhan Kemal'in 'Murtaza'sını örnek gösteren CHP'li Özgür Özel alay konusu oldu. Sabah yazarı Melih Altınok, Ahmet Hakan Coşkun, “Yahu Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sı... Tekçi bekçiliğin şahikasıdır şahikası!” dedi.

2017 yılında yeniden getirilen mahalle bekçiliği sistemi özellikle CHP’li milletvekilleri tarafından sıklıkla tartışmaya açılırken, CHP Milletvekili Özgür Özel’in bekçilerle alakalı son sözleri alay konusu oldu. Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Bekçi kardeşlerimize bir tek şey söylüyoruz: Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sındaki gibi bir bekçi olun. Mahallenin bekçisi olun. Birileri bekçiyi tekçi yapmak istiyor. Tekçi olmayın! Olmayın ki bu milletin gönlündeki bekçinin yeri değişmesin” demişti. Ancak bugün Sabah ve Hürriyet gazetelerinde yayımlanan iki yazı, aslında Özgür Özel’in Orhan Kemal’in romanını hiç okumadığını ortaya koydu. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan Coşkun, “Yahu Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sı… Tekçi bekçiliğin şahikasıdır şahikası!” derken, Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok ise “Aslına bakarsanız Murtaza, Özgür Bey’in sandığı bekçilerden bile değil. Geceleri, pamuk fabrikasını bekleyen bir Rumeli göçmeni Murtaza” ifadelerini kullandı.

Ahmet Hakan, “Özgür Özel ‘Murtaza’yı gerçekten okudu mu?” başlıklı yazısında şu satırları kaleme aldı:

 

CHP’li Özgür Özel, bekçilere şöyle seslenmiş:

“Bekçi kardeşlerimize bir tek şey söylüyoruz: Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sındaki gibi bir bekçi olun. Mahallenin bekçisi olun. Birileri bekçiyi tekçi yapmak istiyor. Tekçi olmayın! Olmayın ki bu milletin gönlündeki bekçinin yeri değişmesin”.

*

İlahi Özgür Özel!

Siz gerçekten de Orhan Kemal üstadımızın “Murtaza” adlı eserini okudunuz mu?

Okuduysanız da gerçekten anladınız mı?

*

Yahu Orhan Kemal’in “Murtaza”sı…

Tekçi bekçiliğin şahikasıdır şahikası!

*

“Murtaza” şöyle bir bekçidir:

*

– Bütün varlığını, iktidarın varlığına armağan etmiştir.

– Kraldan çok kralcılığın sembolüdür.

– Sürekli “Görmüşüm kurs, almışım amirlerimden çok sıkı terbiye, hem de disiplin” der durur.

– Gece ışıkları açık evlerin kapısına dayanır, o tatlı Rumeli şivesiyle… “Niçin yatmazsınız gecenin bu saatine kadar? Ha? Niçin” der.

– Vazifesi, insani değerlerden bile önce gelir Murtaza için.

– Sistemi sorgulamaz, sistemle bütünleşir.

– Her durumdan kendisine vazife çıkarır, devletten çok devletçidir.

– Kendisini mahallenin tek adamı olarak görür.

– Murtaza’ya göre… Yukarıda Allah vardır, Ankara’da devlet ve hükümet vardır, mahallede de kendisi vardır.

*

“Murtaza”, sistemle bütünleşmeyi öyle abartır ki…

Bekçiliğini yaptığı fabrikanın patronunun çıkarı için öz kızının ölümüne bile sebep olur.

*

Murtaza’nın bir tık ilerisi…

Hitler’in kahverengi gömleklileridir. Mussoli’nin kara gömleklileridir.

O derecedir yani.

*

Günümüzün bekçileri…

Özgür Özel’in tavsiyesine uyup Orhan Kemal’in trajik kahramanı “Bekçi Murtaza” gibi davranmaya kalkarlarsa…

Özgür Özel, gecenin bir yarısı kapısına dayanıp “Sen niye yatmadın? Hadi yat bakayım. Yarın mesai var” diyen bekçilere hazır olmalıdır.

*

Özgür Özel açısından işin çok ama çok daha vahim bir tarafı daha var:

*

1940’lı yıllar Türkiye’sinin bir ürünü olan Murtaza…

Çok koyu bir İsmet Paşa hayranıdır… CHP’yi devlet olarak görür… Bu nedenle CHP’ye karşı kurulan tüm partileri disiplinsizlik olarak yorumlar… Serbest Fırka’nın çanına ot tıkanmasından memnundur mesela… Demokrat Parti diye bir şeyin çıkmasına fena halde öfkelidir… İsmet Paşa’dan bu “disiplinsizler güruhu”nun tümünü cehenneme yollamasını beklemektedir…

*

İlahi Özgür Özel!

Bir balta taşa vurulur da…

Bu kadar mı vurulur!

 

Sabah’tan Melih Altınok ise “Ya Özgür Özel Bekçi Murtaza’yı okuduysa…” başlıklı yazısı ise şu şekilde:

ktidar çarşı ve mahalle bekçiliği uygulamasını eskiden olduğu gibi hayata geçirmek için epeydir çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde ilgili kanun teklifinin maddeleri Meclis’ten geçti.

Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan CHP’nin Grup Başkanvekillerinden Özgür Özel de Meclis’te yaptığı konuşmada bekçilere bir tavsiyede bulunmuş:

“Bekçi kardeşlerimize bir tek şey söylüyoruz: Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sındaki gibi bir bekçi olun, mahallenin bekçisi olun! Birileri bekçiyi tekçi yapmak istiyor, tekçi olmayın! Olmayın ki bu milletin gönlündeki bekçinin yeri değişmesin!”

Dün bu sözleri nedeniyle Twitter’da herkes Özel’e yükleniyordu.

Haksız da sayılmazlar.

Zira Murtaza, göreve başlayan çarşı ve mahalle bekçilerimizin örnek alacağı bir karakter değil.

Aslına bakarsanız Murtaza, Özgür Bey’in sandığı bekçilerden bile değil. Geceleri, pamuk fabrikasını bekleyen bir Rumeli göçmeni Murtaza.

Ortalıkta “Gördüm kurs, aldım çok sıkı terbiye ve disiplin amirlerimden, görseydin kurs, alsaydın amirlerinden çok sıkı disiplin konuşmazdın büle cayıl cayıl” diyerek ortalıkta gezinen Murtaza için dünya kurallardan ibaret…

Kendi kızını iş başında uyuyor, fabrika kurallarını çiğniyor diye döverek öldürecek kadar!

***

Gençler “Okumadığınız kitaptan örnek verirseniz böyle olur işte” diyerek CHP’li siyasetçiyi tiye alıyorlardı.

Keşke sorun Özel’in Bekçi Murtaza’yı okumaması olsa…

Sorun bu kadarla sınırlı kalsa, en fazla entelektüel görünmek isteyen bir siyasetçinin çuvallaması der geçer, üzerine yazı da yazmazdım.

Ama beni kaygılandıran Özel’in kitabı okumuş olma ihtimali… Ya da Müjdat Gezen’in oynadığı “Bekçi Murtaza” filmini izlemiş olması.

Evet, Özel’in Twitter’da tercüme edecek kadar beğendiği konuşmasından Bekçi Murtaza’yı sevdiği, benimsediği anlaşılıyor.

Belki de Murtaza’nın taş kafalılığını, laf anlamazlığını fabrika patronuna değil kurallara bağlılığından kaynaklandığını düşündüğü için örnek gösteriyordur bekçilere.

Sosyal demokrat olduğunu söyleyen bir partinin yöneticisi için bundan daha fenası olabilir mi?

***

Hazır konu kitaplardan açılmışken bu bir fırsat olsun.

Göreve başlayan bekçilerimiz Orhan Kemal’in Bekçi Murtaza’sını mutlaka okusunlar.

Görevlerini yaparken kanunlar ve gerçek hayat arasındaki dengeyi insani bir şekilde nasıl tutturacaklarına dair kitaptan çok şey öğreneceklerine eminim. Zira bir kanun adamı için temel mesele kuralların insanların daha iyi yaşamaları için koyulduğunu anlamaktır. İnsanın kurallar için yaşayan canlılar olduğu kabulüyle yola çıkıldığında sonucun daima ‘tekçilik’e varacağını fark etmektir.

Özel çıkıp konuya bir açıklık getirirse çok sevineceğim.

Evet, Özgür Bey alıntılama yaptığınız kitabı okudunuz mu okumadınız mı?.

 

Etiketler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close