28 Şubat davasında Yargıtay’ın haklarında bozma kararı verdiği 16 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Tanık olarak dinlenen eski Sağlık Bakanı Rifat Serdaroğlu, “Mevcut hükümeti siyaseten biz yıktık aslında. 28 Şubat’ta hükümeti siyaseten biz yıktık. Darbe, marbe olmadı. Bu insanların darbe ile alakası yok. Kendilerini tanımam. Ama vicdanım bu insanların içeride kalmasına el vermiyor” dedi.
Aydınlık’ın aktardığına göre; eski Bakan Serdaroğlu, “MGK üyesi olmadım ama MGK’ya üç kez davet üzerine katıldım. 28 Şubat’taki MGK’da neler konuşulduğunu Demirel de Erbakan da Çiller de MGK’ya katılan Akşener, Şevket Kazan da biliyordu. Burada alınan kararlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilticaya karşı kendini savunmasından ibarettir. 28 Şubat denilen olayın gerçeği budur” ifadelerini kullandı.
“Bu insanların darbe ile alakası yok!”
“Bir askeri darbenin ne olduğunu çok iyi bilirim” diyen Serdaroğlu, şöyle devam etti: “MGK’da kim kime baskı yapabilir? Erbakan MGK kararlarının uygulanması yönünde Bakanlar Kuruluna yazılı direktifte bulundu. Hepsi imzaladı bunları. İçlerinden birisi de Abdullah Gül’dür. Akşener dahil her bakan bu kararların uygulanması için yazı yazdı. Erbakan istifasını Demirel’e götürdüğünde, Demirel istifa gerekçesini soruyor. Erbakan da imzalanan protokol gereği istifa ettiğini söylüyor. Mevcut hükümeti siyaseten biz yıktık aslında. 28 Şubat’ta hükümeti siyaseten biz yıktık. Darbe, marbe olmadı. Bu insanların darbe ile alakası yok. Kendilerini tanımam. Ama vicdanım bu insanların içeride kalmasına el vermiyor.”
“Askerler tarafından bir cebir görmedim!”
Sanık avukatlarından Aykanat Kaçmaz’ın, “DYP’den ayrılan diğer milletvekillerine askerler tarafından yapılmış cebir, şiddet var mıydı?” sorusu üzerine Serdaroğlu, şöyle konuştu: “Duymadım, görmedim. Kimse de böyle bir şey yapamaz. REFAH-YOL hükümeti kapkara bir hükümettir. Onlar mı bize baskı yapacak? Veya bugün içeride yatanların hiçbirini tanımıyorum. Ne maddi bir şey ne tehdit hiçbir şey olmamıştır.”
“Bana iki asker geldi, gazı aldık!”
Peki 28 Şubat post-modern darbe sürecinde gerçekte ne oldu?
Refah-Yol iktidarının ortağı DYP’den çok sayıda milletvekilinin istifa ettirilmesi sonucunda hükümet çökmüştü…
28 Şubat sürecinde DYP’den istifa edip ANAP’a geçen ilk vekil olan dönemin Çanakkale Milletvekili Hikmet Aydın, bu manada ilk itirafı yapanlardan oldu. Aydın, 2012 yılındaki bir demecinde Refah-Yol’u hükümetten düşürmek için askerlerin sivil kıyafetlerle milletvekillerini tek tek dolaştıklarını belirterek, “Bana iki asker geldi. ‘Silahlı Kuvvetler’de büyük bir ikilik yaşanmaya başladığını söylediler. Bütün gazı aldık ve ANAP’a geçtik” demişti. Aydın, bu demecinde şunları kaydetti:
“O günlerde henüz DYP’deyken, partinin en önemli isimlerinden biri, genel başkan yardımcısı düzeyinde… Kırk yılda bir gündem dışı konuşur, herkes de genel kurul salonuna gider onu dinler. Bana ‘Hikmetçiğim. Partiden ayrıl, istifa et kardeş’ dedi. ‘Oğlum evladım’ diyerek devam etti. ‘İstifa et. Sen yapabilirsin sadece, sen yarasızsın. Yoksa gerçekten askeri darbe olabilir. Çok korkunç olabilir. Bu işlerin sonunun nereye gideceğini hiç birimiz kestiremiyoruz. Bu işi çevirmek için bir kişinin bu işi başlatması lazım. Bu sen olabilirsin. İş kötüye gidiyor, yine de sen bilirsin’ dedi.”
Eski Başbakan Çiller ne demişti?
Bülent Orakoğlu, Yeni Şafak’ta 7 Mart 2022 tarihli yazısında bu sorunun cevabına odaklanıyor…
28 Şubat sürecinde Başbakanlık koltuğunda oturan rahmetli Necmettin Erbakan’ın “Refah-Yol hükümetini düşürmek için DYP’li milletvekillerine baskı yapıldı, hatta bazılarına para teklif edildi” iddiasını hatırlattığı yazısında, söz konusu iddianın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı 28 Şubat soruşturmasıyla bir defa daha gündeme geldiğini kaydetti. Orakoğlu, gazeteci Hasan Sargıner’ın, 28 Şubat döneminde DYP’den istifa eden milletvekilleri hakkında dikkat çekici ithamlarda bulunduğunu belirterek, Sargıner’in “28 Şubat’ta bir grup milletvekilinin DYP’den koparılmasında Süleyman Demirel’in sağ kolu İsmet Sezgin aracılık etti. Ankara Balgat’ta bulunan Anadolu LTD isimli şirkete götürülen DYP’li vekiller 100 bin ila 250 bin dolar arasında değişen paralar karşılığında istifaya ikna edildi” sözlerine yer verdi.
Orakoğlu, şu ifadelere yer veriyor:
“Dönemin Başbakanı rahmetli Erbakan 28 Şubat’ta Refah-Yol hükümetini düşürmek için DYP’li milletvekillerine baskı yapıldığına, hatta bazılarına para teklif edildiğine, tehdit dahil her yolun denendiğine inandığını belirtmişti. Bu tehdidin Çevik Bir tarafından yaptırıldığının söylendiğini açıklayan Erbakan; milletvekillerinin ya istifa edin ya da Yassıada’ya gidersiniz şeklinde tehdit edildiklerini açıklamıştı. 28 Şubat davasına tanık olarak çağrılan dönemin önemli siyasi aktörleri Çiller ve rahmeti Hasan Celal Güzel haricindekilerin tümü, 28 Şubat darbecilerinden davacı olmamışlardı. Rahmetli Hasan Celal Güzel ve eski Başbakan Çiller de bazı DYP milletvekillerinin para karşılığı DYP’den istifa ettirildiklerini açıklamışlardı.”