Saadet Partisi, teşkilat mensuplarının vatandaşlarla seçim çalışması yaparken en çok karşılaştıkları sorulara cevap veren bir kitapçık hazırlayarak seçmenin merak ettiği konulara açıklık getirdi. Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’ın haberine göre; parti içi eğitim faaliyeti olan ve teşkilat mensuplarının en çok karşılaştığı 50 soruya 50 yanıt veren bu kitapçıkta Saadet Partililerin en çok, “Neden Cumhur İttifakı’nda değil de Millet İttifakı’ndasınız“, “PKK ile işbirliği yaptığınız doğru mu“, “Yönetiminizde neden kadınlar yok“, “İttifak yaptığınız Kılıçdaroğlu Alevi değil mi“, “IŞİD ve Taliban hakkında ne düşünüyorsunuz“, “AK Parti başörtüsü yasağını kaldırmadı mı, Ayasofya’yı cami yapmadı mı, inançlı insanların devlette yer almasını sağlamadı mı” gibi sorularla karşılaştığı belirtildi.
Biz CHP’nin yanında değil, CHP Saadet’in yanında!
Kitapçıkta “Camileri ahır yapan, Kur’an öğretimini yasaklayan, 28 Şubat’ı destekleyen, başörtüsü zulmü yapan, Erbakan’ı mahkum eden, bu ülkede taş taş üstüne koymayan, CHP ile bir arada olmayı nasıl doğru buluyorsunuz?” sorusu dikkat çekti.
Kitapçıkta bu soruya şu yanıt verildi:
“Biz, partilerle düne dair değil, güne ve geleceğe dair bir ortak bakış üretmenin derdindeyiz. Kaldı ki CHP’ye yönelik bu ithamlar ağırlıkla en az 20 yıl öncesine aittir. Son 20 yıllık süreçte CHP’ye yönelik ortaya konan en net iddia ve tepki AK Parti’ye muhalefet etmesidir. Kaldı ki tekrarlanan Siirt seçimleriyle Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin sağlanmasının kimlerin desteğiyle gerçekleştiği halen hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Bizim CHP’yle birlikte olduğumuz söyleniyor. Neden CHP’nin bizim yanımızda, Saadet Partisi’yle birlikte olması durumu esas alınmıyor?
28 Şubat sonrası iktidara getirilen DSP-ANAP- MHP Koalisyonudur. Mesut Yılmaz, ‘Siyasi hayatıma da mâl olsa (İmam-Hatip liselerinin orta kısımlarının kapatılmasına yol açan) 8 yıllık kesintisiz eğitim zorunluluğu sağlayacağım’ demiş ve gerçekleştirmiştir.”
Ahlaki çerçeveye aykırı buluruz
Kitapçıkta “İttifak yaptığınız Kılıçdaroğlu Alevi değil mi?” sorusuna ise şu cevap verildi:
“Bu sorunun sorulmasını da bu soruya cevap verilmesini de Anadolu irfanına, inanç dünyamıza, medeniyetimize yön veren değerlere ve ahlaki çerçeveye aykırı buluruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun mezhebi ve meşrebiyle ilgili bir merak ya da cevap içerisinde hiç olmadık, olmayacağız.”
Partimizin iktidara gelmemesi korkutucu
Kitapçıkta yer verilen “CHP iktidara gelirse Müslümanlara yeniden zulmedecek… Hiç mi korkmuyorsunuz?” şeklindeki soruya yazılan cevap ise şu oldu:
“Saadet Partisi açısından herhangi bir partinin iktidara gelmesi değil, partimizin iktidara gelmemesi bizim açımızdan korkulacak bir durumdur.
CHP’nin iktidar olması da AK Parti’nin iktidarda kalması da bizim açımızdan ‘iktidarda olmamak’ yönüyle üzüntü gerekçesidir. Bizim ilk hedefimiz Türkiye’yi yeniden daha dengeli ve daha denetime açık yönetim şekline sahip kılmaktır. Denge-denetleme mekanizmasının bulunduğu ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir siyasi ortam ve idari düzende gelişen evrensel şartlarda daha önceki olumsuzlukların tekrarlanması olası değildir. 28 Şubat darbesinin siyasi aktörlerini bir sonraki seçimde sandığa gömen milletimizin varlığı en büyük teminattır.”
CHP’ye dönük icraat eleştirisi yapılamaz
“Saadet Partisi AK Parti’yi yoğun bir şekilde eleştirirken CHP’ye neden eleştiride bulunmuyor?” şeklindeki soruya ise şu cevap yazıldı:
“Saadet Partisi muhalefette olan bir partidir. İktidar partisi ülkeyi yönetir. Muhalefette olan partiler iktidarın icraatlarını eleştirir. CHP bugün iktidarda değildir. Dolayısıyla onlara dönük bir icraat eleştirisi yapamaz.”